top of page
  • Yazarın fotoğrafıAfşin Çakıcı

Koku

Merhabalar sevgili okur, bugün Alman edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Koku'yu inceleyeceğiz. Alman edebiyatı üzerine çok fazla konuşulmamış, çok fazla yazılmamıştır. Alman yazarlar dediğimizde diğer edebiyatlarda olduğu gibi bir çırpıda 5-6 yazar söyleyemeyiz.

Patrick Süskind Almanya' da dünyaya geldi. Babası Wilhelm Emanuel Süskind de bir yazardı. "Das Parfum" adlı ilk romanı ile Patrick Süskind dünya çapında şöhrete kavuştu ve Almanca konuşulan ülkeler İsviçre, Avusturya ve Almanya'nın en önemli çağdaş yazarlarından biri oldu. "Das Parfum" 1987 yılında "Koku" adıyla Tevfik Turan tarafından dilimize çevrilerek Can Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabın çeşitli senaryolarla da filmleri çıkmıştır. Koku'nun hikayesi 18.yüzyıl Fransa'sında geçmektedir. Koku, Güvercin, Üç Buçuk Öykü, Kontrbas, Herr Sommer’in Öyküsü, Aşk ve Ölüm Üzerine isimli eserlerin yazarı Patrick Süskind’in tüm eserleri yenilenmiş çeviriler ve özenle çalışılmış kapak tasarımlarıyla tekrar yayımlandı.


Fransa’nın en pis koktuğu dönemin içine doğar Grenouille ve bir bebek gibi kokmaz. Fakat olağanüstü yetenekli bir çocuktur. Kendi kokusu olmadığını fark etmesiyle beraber var olma mücadelesi de başlar. Aslında roman kişisel olarak kendini bulma ve bir tür var olabilme savaşıdır. Patrick Süskind, kitabın arka planında kokunun yalnızca insanlar üzerindeki etkisini değil, aynı zamanda toplum tarafından dışlanan bir insanın kendini var edebilme ve topluma kabul ettirebilme adına neleri göze alabileceğini de anlatıyor. Öyle ki kitabı okuyup bitirdiğinizde doğduğu anda terk edilmiş, hiçbir sevgi ve şefkat görmemiş, reddedilmiş, umursanmamış, insan yerine konmamış bir çocuğun psikolojisini çok daha iyi anlıyorsunuz.


Çocukların toplum kurallarının dışına çıkarak nasıl bir zarar verebileceğini daha iyi görmüş oluyoruz. Koklama duyumuzun çoğu zaman farkına bile varmayız. Hele hele kokuların insanlar üzerindeki etkisi çoğu zaman aklımıza bile gelmez. Kitap, bu yönüyle koklama duyumuzun en az diğer duyularımız kadar hayati bir öneme sahip olduğunu hatırlatıyor ve harika bir farkındalık kazandırıyor. Aslında koku her şeydir. Koku, insanın karakterini belirler kişiyi güvenilir kılar.

Aynı zamanda kitabın filmi olan Das Parfume 18. yüzyıl Fransa’sının ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına da ışık tutan ve sürükleyici bir olay örgüsüne sahip bu eseri tüm okurlara mutlaka okumalarını tavsiye ederim.

Alıntılar


“Bu zamanda hiç kimseye güvenip yaklaşmaya gelmiyordu aslında.”

“Onu en çok rahatlatan şey, insanlardan uzaklaşmak olmuştu.”

“Kokulara egemen olan, insanın kalbine de egemen olur.”

50 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page