Merhaba arkadaşlar, bugün size haziran ayında gösterime giren, Manjari Makijany tarafından yönetilen Netflix yapımı Hint-Amerikan spor drama türündeki Kaykaycı Kız filminden bahsetmek istiyorum. Film klasik Hint sinemasında gördüğümüz ögeleri çok fazla barındırıyor fakat kültür olarak bizim ülkemize de benzeyen bir yapım olması ve anlatmak istediği mesajı sizlere de bir nebze aktarmak istediğim için bu filmi incelemek istedim.
Konusu ve Yorumlarım
Film Hindistan’ın küçük bir köyünde Prerna adlı genç bir kızı ve köydeki çocukları ana merkezine alıyor. Hayatları sadece o köyden ibaret olan, katı gelenekleri ve din kurallarına sahip Hint kültürüyle büyütülen, sadece elindekilerle yetinmesi ve şükretmesi istenen bir ortamda geçiyor. Bunu sadece Hindistan olarak algılamamanızı, Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde aynı durumda büyütülen çocukların olduğunu düşünmenizi istiyorum.
Bir gün bu köye kendi babası da bu köyde büyümüş İngiliz bir kadın geliyor ve buradaki çocuklarla tanışıyor. Prerna’ya sorduğu “Büyüyünce ne olmak istiyorsun, hayalin nedir?” sorusuna aldığı cevap onu çok etkiliyor. Çünkü dediğim gibi bu çocukların hayali yok, öyle bir kültürde büyütülüyorlar ki hayal kuracak bir şey yaşamamışlar. Tek bildikleri belli bir yaşa gelip evlenmek, çocuk sahibi olmak, köyde bir iş yapmak, küçük bir evde yaşamak ve ölmek. Hiç düşünmüyor musunuz? Koskoca dünyada hatta evrende hiç görmediğimiz milyonlarca yer varken hayatımız sadece yaşadığımız yer ile mi sınırlı?
Bu durumdakilerden bahsederken bir şeyi atlıyor olabiliriz, bizim bu durumdan ne farkımız var? Hayatımız boyunca tek amaç için çalışıp duruyoruz, eğitim alıyoruz, sınava giriyoruz, bir iş bulmak için çalışıyoruz çırpınıyoruz; en sonunda bir ev bir araba alıp, koskoca dünyada yaşadığımız yerde monoton bir hayat sürerek ölüyoruz. Düşünmeden edemiyorum, biz bu dünyaya neden geldik?
Filme dönersek, İngiliz kadının Hindistan’da yaşayan kaykaycı bir arkadaşı köye geliyor ve bu andan itibaren çocuklar hayatlarını değiştirecek kaykay ile tanışıyorlar. Şöyle bir replik çıkıyor ortaya; dünya üzerinde yeteneği keşfedilmemiş, fırsat verilmemiş o kadar fazla kişi var ki, belki de biz bu adımı atarak, buradaki çocukları kaykayla tanıştırarak, geleceğin dünya şampiyonlarını ortaya çıkarıyoruz, hayatlarını değiştiriyoruz.
Kaykay tabii ki bir örnek, ama unutmayın ki bizim için ufak gözüken bir olay bile bir kişinin, bir çocuğun hayatını tamamıyla değiştirebilir ve bence dünyadaki en büyük mutluluklardan bir tanesi de birinin hayatına iyi yönde büyük bir etki bırakmaktır.
Σχόλια